Haber /Duyuru

Başkan Seçer: “Belediyecilik Başta İnsanı Ve Çevreyi Korumaktır”

 

Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi tarafından 5-11 Haziran Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında çevreye ve doğaya saygının artırılması amacıyla düzenlenen farkındalık etkinlikleri devam ediyor. ‘Çevre Karikatürleri Sergisi’ ile başlayan etkinlik programı, ‘Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu Kapanış Toplantısı’ ve ‘Circular II. Ulusal Çevre ve Sanat Sergisi’ açılışı ile devam etti.

‘Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’ açıklandı

Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki etkinliklere Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, eşi Meral Seçer ile birlikte katıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi koordinesinde 6 aylık bir sürede hazırlanan Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu kamuoyuyla paylaşıldı. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir’in açılış konuşması ile başlayan toplantıda Başkan Seçer, hazırlanan rapor hakkında bir değerlendirme yaptı. Dr. Özge Yılmaz’ın sunumunu yaptığı “Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’nun ardından online olarak toplantıya katılan Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, ‘İklim Değişikliği, Tarım ve Kadın Kooperatifleri’, Dr. Nuran Talu ise ‘İklim Değişikliği ile Mücadelede Yerel Yönetimlerin Rolü’ başlıklı konuşma yaptı.

“Karbondioksit, metan gibi gazların miktarını azaltmak gerekiyor”

Başkan Seçer, sera gazı miktarındaki artışın yüzyılın ve belki de gelecek 50 yılın en büyük sorunu olabilecek iklim değişikliğine sebep olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili kentte nasıl önlemler alınabileceğine dair Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ile birlikte çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Akdeniz’deki 2 santigrat derece artışının olumsuz sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Seçer, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Şiddetli yağışlar, sellerin artması, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının hem sayısının hem etkisinin artması… Tarımsal üretim merkezi biliyorsunuz Mersin, 400 bin hektara yakın tarım alanımız var. Burada önemli verim kayıpları oluyor ki bu ürünler de katma değeri yüksek ürünler. Yani Anamur’un muzu, Mut’un kayısısı, Tarsus’un üzümü, Silifke’nin çileği baktığınız zaman katma değeri yüksek ürünler ve bunlarda da önemli üretim kayıpları oluyor. Üretim kaybı demek bir anlamda para kaybı demek, para kaybı demek ekonomimizdeki küçülme, daralma demek. Dolayısıyla sadece Mersin’de ya da ülkemizde değil bütün dünyada buna dur diyebilmemiz için insan eliyle karbondioksit, metan gibi gazların miktarını azaltmak, ona göre üretimler planlamak, ona göre kentler planlamak, ona göre makinalar yaratmak ve bu miktarı azaltmak gerekiyor.”

Göreve geldiğinde ilk iş olarak İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Müdürlüğü’nü kurduklarını vurgulayan Seçer, daha öncesinde bir şeflik bünyesinde yürütülen çalışmaları Müdürlük ile daha kapsamlı hale getirdiklerini söyledi. Seçer, “Biz iklim değişikliğinin ne netameli bir alan olduğunu gördük ve bunu bir şube müdürlüğü olarak düzenledik, yani bu işi ciddiye aldığımızı bir anlamda göstermiş olduk” dedi.

‘İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ için çalışmalar sürüyor

‘İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni kuracakları binayı Yenişehir Belediyesi’nden satın aldıklarını ifade eden Başkan Seçer, bu konuda Kayseri, Konya, Eskişehir gibi birçok ilin gezilerek deneyimlerinin gözlemlendiğini aktardı. Çalışmayı çok önemsediğini dile getiren Başkan Seçer, “Çocuklarımız orada aslında suyun, sera gazının, iklimin, iklim değişikliğinin, yağmurun, yeşilin, ağacın, betonun, her şeyin ne gibi sonuçlar doğuracağını görecek. Belki de bugün Türkiye’nin, dünyanın yaşadığı felaketlerin temelinde toplumların eğitimsizliği yatıyor” dedi. Su müzesi ile çocukların çevre hassasiyeti konusunda bilgilendirilmesinin önemli olduğunu söyleyen Başkan Seçer, “Orada da herhangi bir hibe beklentisi olmadan kendi bütçemizle kendi göbeğimizi keserek yapıyoruz. Hiçbir bahane arkasına sığınmayacağımızı söyledik. Bunların yapılması gerekiyor” diye konuştu.

“İklim değişikliği ile mücadeleye verdiğimiz önemi dünyaya tekrar etmiş olduk”

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren binaların karbon ayak izini hesapladıklarını ve raporladıklarını da belirten Başkan Seçer, “Kendi yerleşkelerimizin karbon ayak izini hesapladık ve raporladık. Biz ne yapıyoruz? Doğaya biz ne kadar zarar veriyoruz, bu zararı ne kadar aşağı indirebiliriz, hangi birimimizle? MESKİ’de, Makine İkmal’de ya da arıtma tesislerimizde neler oluyor? Bunlarla ilgili çalışmalarımızı raporladık. ‘Dünya Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi’ne imza atarak iklim değişikliğine karşı şehrimizde iklim değişikliğine neden olan olumsuzlukları azaltmak ve uyum sağlamak için de çalışmalarımızı başlattık ve şu anda da devam ediyor. Yine iklim değişikliği ile mücadele için ‘Akdeniz Kentler Birliği ve Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler’ gibi uluslararası kuruluşlara üye olduk. İklim değişikliği ile mücadeleye verdiğimiz önemi dünyaya tekrar etmiş olduk” dedi.

Başkan Seçer, çevre dostu hizmet ve projelerini anlattı

Yenilenebilir enerjilerin gereklilikten öte bir zorunluluk olduğunu ifade eden Başkan Seçer, MESKİ’de bir AR-GE birimi oluşturduklarını ve bu alanda önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti. Başkan Seçer, Mersin’de devreye aldıkları 51 akıllı durak ve merkez 4 ilçedeki 70 adet akıllı kavşakla ilgili de detayları paylaşarak, “Akıllı kavşaklar enerji tasarrufu demek. Günlük ortalama 6 ton yani 6 bin litre bu da yaklaşık 100 aracın deposu demektir; yakıt tasarrufu ortaya çıkıyor. Bu önemlidir, değerlidir. Aynı zamanda bu akıllı duraklar 7 tona yakın karbon salınımının azalmasını sağlıyor” ifadelerine yer verdi.

Çevre dostu toplu taşıma modeline geçtiklerini belirten Başkan Seçer, Büyükşehir bünyesine kazandırdıkları Sarı Limonlar’ın 3. partisinin de geldiğini ifade ederek, “Şu anda garajda bekliyor, plakaları takılıyor. İşlemleri bitti. 10 yeni körüklü limonumuz da devreye giriyor” dedi. Başkan Seçer, çevre dostu yeni araç alımı için IBRD kredisinin onaylanmasını beklediklerini de sözlerine ekledi. Çalışmalarını sürdürdükleri Raylı Sistem’in son durumu hakkında da bilgi veren Seçer, çevre dostu modelleri tercih etmek zorunda olduklarını söyledi.

“Daha güzel bir çevre için her noktayı yeşile büründüreceğiz”

Başkan Seçer, çalışmasını yürüttükleri Peyzaj Master Planı hakkında da katılımcılara şu bilgileri verdi:

“Mersin’de olmamış bir şey. Yeşil, park, ağaç, bitki önemli ama nerede ne var kimse bilmiyor. Bir envanter, plan, program yok. Bu çalışmaları da yapıyorlar. Bir yandan bitki envanteri çıkıyor, bir yandan Peyzaj Master Planı yapılıyor. Bitmek üzere. Üniversiteyle, uzmanlarla iş birliğimiz var. Daha sonra bu Master Plan çerçevesinde de uygulama planları devreye alınacak. Geçtiğimiz aylarda bizatihi ben bir kampanya başlattım. 700 bin adet fide-fidan dikeceğiz dedik ve bunu gerçekleştiriyoruz. Mersin’de mümkün olan her alana bizim ağaç dikmemiz lazım. Mersin yeşil bir kent, güzel ama çok daha yeşil olabilir. Yeterli değil. Çok iyi, mükemmel diyemeyiz ama neden mükemmel olmasın? Bu bilince sahipsek bu imkanı da yaratmak zorundayız ki imkanlı da bir kentiz. Daha güzel bir çevre için her noktayı yeşile büründüreceğiz.”

“Belediyecilik başta insanı, çevreyi ve canlı varlığı korumak”

Çevre açısından en önemli sorunlardan biri olan evsel katı atıkların vahşi bir şekilde doğada depolanmasını önlemek için Katı Atık Aktarma İstasyonları kurduklarını ifade eden Başkan Seçer, “Belediyecilik beton, belediyecilik asfalt, belediyecilik kaldırım değil. Belediyecilik başta insanı, çevreyi ve canlı varlığı korumak. Biz bu anlayışla çalışıyoruz. Biz şu anda çevre dostu düzenli katı atık depolarından çıkan gazla elektrik üretiyoruz. Biz oradan ürettiğimiz elektrikle 90 bin konutun aydınlanmasına eş değer bir elektrik üretimi gerçekleştiriyoruz” dedi.

Bozyazı’da düzenli katı atık istasyonu kurma çalışmalarının sürdüğünün müjdesini de veren Başkan Seçer, daha önceki dönemde Bozyazı’da bir tesisleşme çalışmasının olduğunu, bunun kesintiye uğradığını ve bazı mahkeme süreçlerinin yaşandığını sözlerine ekledi. Seçer, “Kısa sürede orada bir düzenli katı atık istasyonu çalışmalarımız sonuçlanmak üzere. İlgili kurumlardan kredi görüşmelerini de sağladık. Çünkü az bir rakam değil 25 milyon Avro. Bunu da çok uzun vadeli, uygun şartlarda temin ettik, İller Bankası ile götürüyoruz bu çalışmaları. Kısa süre içerisinde neticelenecek ve orada o tesisi gerçekleştireceğiz. Yine Ulusal İklim Eylem Planı’na uygun bir İklim Eylem Planı hazırlanması için çalışmalarımızı başlattık. Mersin İklim Değişikliği Uyum ve Azaltım Eylem Planı için Avrupa Birliği Projesi hazırlayarak başvurumuzu gerçekleştirdik, sonucu bekliyoruz. Sonucu bekliyoruz derken bizim çalışmalarımız devam ediyor. Eğer Avrupa Birliği’ne mali destek konumuzdaki müracaatımız olumsuz olursa biz zaten bunu öz kaynaklarımızla karşılama kararını almışız” dedi.

Son günlerde Marmara Denizi’nde görülen müsilaj konusuna da değinen Başkan Seçer, Akdeniz’i korumak için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. Hatay, Adana ve Antalya ile protokolünü imzaladıkları ‘Temiz Akdeniz Projesi’nin detaylarını paylaşan Seçer, şunları söyledi:

“Son günlerde Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj meselesini görüyorsunuz. Deniz faunasını yok etmiş, ortadan kaldırmış florası, faunayı su kirliliği ya da deniz kirliliği perişan ediyor. Detaylı anlatmaya gerek yok her şey o resimde görülüyor. Sizlerin yorumuna bırakıyoruz ama Akdeniz’de de böyle bir şey başımıza gelsin istemiyoruz. Bunun çalışmalarını yapıyoruz, önemli adımlar da attık bu konuda. Deniz kirliliği konusunda çok hassas davranıyoruz. Mersin, Akdeniz’le bir bütün. Akdeniz’in incisi. Hatay, Adana, Mersin, Antalya biz dört belediye, Temiz Akdeniz Projesi protokolü imzaladık ODTÜ’de bunun içerisinde ve çalışmaları başlattık. Geçtiğimiz aylarda Muğla’da belediye başkanlarımızla yaptığımız toplantıda Muğla Belediyesi de bize katılım sağlamak istedi. Daire Başkanları düzeyinde görüşmeler yapıyorlar. O belediyemiz de buraya katılacak. Denizlerimizi temiz tutma adına ortak projeksiyonlarımızı beraberce yürüteceğiz. Gerçekleştirilecek Temiz Akdeniz İçin Ekosistem Tabanı İzleme ve Yönetim Planı Projesi kapsamında; bu da önemli bir proje. İlimizde düzenli deniz örneklemeleri ve karasal girdi çalışmaları yaparak su kalitesi izleme alanı oluşturup, bölgeye özgü ekosistem modeliyle yönetim planlarının gerçekleştirilmesinde kullanılacak veri setinin oluşturulması ve bulgular doğrultusunda su kalitesi iyileştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz. Bu projeyi de önemsiyoruz.”

“Ekiplerimiz 7/24 göz açtırmıyor”

Seçer, Mersin’in liman kenti olduğunu vurgulayarak, dünyanın birçok yerinden gelen gemilerin sintinelerini olur olmaz yerlere bırakmalarının bir çevre felaketi yarattığını söyledi. Yasalar çerçevesinde görevlerini yaptıklarını, Bakanlığın çizdiği koordinatlar dışına çıkamadıklarını kaydeden Seçer, “Ekiplerimiz 7/24 göz açtırmıyor. Hatta şu an dünyada en maruf belediye Mersin Büyükşehir Belediyesi. Yönetime geldiğimiz günden bu yana 50 milyon TL ceza kestik ve Bakanlığa müracaat ettik. ‘Tarsus’tan Anamur’a kadar bu bölgenin sorumluluğunu verin’ dedik. Bu kent bizim. Ben bu kentin seçilmiş belediye başkanıyım. Verin biz kentimizi koruyalım. Bizim ise felsefemiz belli çevre kirliliği konusunda. Biz göz açtıramayız, biz müsamaha gösteremeyiz. Ama, fakat, lakin diyemeyiz. Biz denizimizin temiz olmasını, çevremizin, sokakların temiz olmasını istiyoruz” dedi.

Akıntılar sebebiyle Mersin’in deniz kirliliği konusunda dezavantajlı bir konumda yer aldığını belirten Seçer, “Akdeniz çanağının önemli bir özelliği var. Akdeniz çanağını düşünün; Cebelitarık’dan giriyorsunuz, Fas, Cezayir, Mısır, Lübnan, İsrail, Suriye… İskenderun Körfezi ve Akdeniz, Mersin. Haritayı da inceledik Sayın Başkanla. Daha çok Mısır’dan sonra böyle bir renk yapıyor deniz kirliliği, akıntılar marifetiyle geliyor, güney kıyısı boyunca yalıyor kıyıyı. İskenderun Körfezi’nden geliyor burada patlıyor. Bu bizim için dezavantajlı bir durumdur. Biz tabi ki temizlikler yapıyoruz fiber teknelerimiz var.  Burada zaten denetimlerimizi yapıyoruz yine deniz süpürgelerimiz var. Zaman zaman kıyılarda dip temizliği yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Çevre Haftası da bunlar için, bir farkındalık yaratmak için”

Yakın bir zamanda Silifke ilçesinde bir koyda deniz yüzeyinde yüzen plastik parçalar gördüğünü ve büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Seçer, bir etiket parçasının deniz canlılarına, denizin florasına, doğaya ve dolayısıyla insan yaşamına büyük etkilerini olduğunu vurguladı. Seçer, sözlerine şöyle devam etti:

“Ceza yazmak caydırıcı değil. Mutlaka bunu anlatmalıyız, çocuklarımızdan bunu başlatmalıyız. İşte Çevre Haftası da bunlar için, bir farkındalık yaratmak için. Raporla ilgili hocalarımızın sunumu olacak. Değerli bir çalışma yapmışlar. Her birine teşekkür ediyorum. Bugün burada ilimizin Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporunu açıklayacağız. Bu çalışma ile de Mersin’e ait Sera Gazı Emisyon miktarı saptanmış oluyor ve iklim değişikliğinin kentimize olan etki düzeyini de belirlemiş oluyoruz. Sera gazı durumu nedir? Kentimize etkileri nedir? Bunları da tespit etmiş ve kamuyla paylaşmış olacağız. Daha güzel, daha yaşanabilir, temiz bir çevrede yaşamak dileğiyle saygılar sunuyorum.”

“Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanterini oluşturmak istedik”

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri çalışmasının 6 ay sürdüğünü belirterek,  “Bunu rapor haline getirdik ve bu çalışmamızın neticesinde iklim değişikliği uyum ve azaltım planımızı önümüzdeki günlerde hayata geçireceğiz. Bu plan sonunda da yapacağımız aktiviteleri, iklim değişikliklerine neden olan olumsuzlukları engelleyici faaliyetleri yine sizlerle paylaşacağız” dedi.

“Mersin’de 15.3 milyon ton karbondioksit eşleniği salımı gerçekleştiğini hesapladık”

Dr. Özge Yılmaz, ‘Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’nun sunumunu yaparak genel sonuçları açıkladı. Yılmaz, “Mersin genelinde 2019 yılı için çalıştık. 2019 yılı faaliyetleri sonucunda Mersin’de 15.3 milyon ton karbondioksit eşleniği salımı gerçekleştiğini hesapladık. Bu Türkiye’deki toplam salınımların yüzde 3’ü kadar. Kişi başı Türkiye ortalamasına baktığınız zaman Türkiye ortalama 8.3 ton karbondioksit. Bu 1 yılda bir kişinin aslında dolaylı ya da direkt olarak salınıma sebep olduğu karbon olarak düşünebilirsiniz. Mersin’de ise bu 6.1 ton karbondioksit eşleniği olarak gerçekleşmiş. Yani aslında Mersin, Türkiye ortalamasının altında yaklaşık 4’te 3’ü kadar kişi başı sera gazı salınımlarına sebep olan bir ilimiz. Bu çok iyi bir haber aslında” diye konuştu.

Sera gazı envanterinde sektörel dağılımlar ile açıklamasına devam eden Yılmaz, “İmalat sanayi ya da binalarda olsun enerji tüketiminden kaynaklanan salımların yarıdan fazlası olduğunu görüyoruz. Bunu ulaşım hizmetlerinden veya aktivitelerinden kaynaklanan salımlar izliyor. Ayrıca endüstriyel. Ürün kullanımından kaynaklanan tarım, hayvancılık, ormancılık ve arazi kullanımından kaynaklanan ve en sonda atık ve atıksu sektöründen kaynaklanan emisyonların olduğunu görüyoruz” dedi.

Etkinliğin sonlanmasıyla birlikte Başkan Seçer, eşi Meral Seçer ile birlikte Kongre Sergi Sarayı’nda açılışı yapılan Circular II. Ulusal Çevre ve Sanat Sergisi’ni gezdi.