Haber /Duyuru

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN ANA NEDENLERİ

Nüfus artışı

Nüfus artışı, ihtiyaç ve talebi arttırması nedeniyle çevre sorunlarının artışına neden olan unsurların başında gelmektedir. Dünya nüfusu 1960 yılında 3 milyar iken geçen 60 yılda iki katını geçmiş ve 2018 verilerine göre 7,6 milyarı bulmuştur. Ülkemizin 2020 yılı nüfusu 83,6 milyonu aşmış olup, 1960 yılında bu rakam 27 milyondu. Dünya nüfus artış oranı  % 1,1’dir.

Şehirlere yoğun göçlerin yaşanması

Kırsal bölgelerden şehirlere yaşanan göçler, kentlerde çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir. 1927 yılında yapılan ilk sayıma göre ülkemizde nüfusun yaklaşık %75’i kırsalda %25’i kentlerde yaşarken ilerleyen yıllarda bu durum tersine dönmüş, günümüzde nüfusun %25’i kırsalda %75’i kentlerde yaşamaktadır. AB ülkelerinde kentsel nüfus oranı %76 iken dünya ortalaması % 54 civarındadır.

Kentleşme sorunları

Nüfus artışı ve göçlere bağlı olarak kentlerde meydana gelen kentleşme sorunları; alt yapı sorunları, arazi kullanım yanlışları, atık su ve katı atık artışı, çarpık yapılaşma, gürültü, trafik, hava kirliliği gibi sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sanayileşme

Son yüz yılda yaşanan teknolojik gelişmeler sanayinin hızla gelişmesine, buna bağlı olarak hava, su toprak kirliliği ve küresel ısınma konusunda sorunlara neden olmaktadır. Teknoloji ve sanayileşme, atık miktarı artışı yanında atık çeşitliliğini de arttırarak atık yönetimi konusunda sorunlar yaşatmaktadır.

Doğal kaynakların yoğun tüketimi

Faydalanmakta olduğumuz doğal kaynaklar sınırsız değildir. Doğal kaynaklar denince akla madenlerden ormanlara, ekilebilir topraklara, içme kullanma sularına, denizlerdeki balık stoklarına, av hayvanlarına kadar dünyada miktarı sınırlı olan birçok kaynak gelmelidir. Bu kaynakların yoğun tüketimi ve gelecek nesillerin doğal kaynaklardan mahrum kalma riski dünya gündeminde yer almaktadır.

Değişen tüketim alışkanlıkları

Özellikle 90’lı yıllardan itibaren değişen tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların tüketimi ve çevre kirliliğini arttırması, atık yönetimi konusunda yeni sorunlar meydana getirmesi açısından çevre sorunlarının artışında önemli bir etken olarak değinilmesi gerekmektedir. Yeni yaşam şekli insanları daha çok tüketmeye yönlendirmekte ve kullan-at tüketim artmakta, davranış ve alışkanlıklar çevre duyarlılığını geri planda bırakmaktadır.

Artan enerji ihtiyacı

Nüfus artışı, sanayileşme, tüketim alışkanlıkları ve kentleşme enerji ihtiyacının artmasına, ülkelerin bu ihtiyacı karşılamak üzere yatırımlar yaparak yeni enerji üretim santralleri kurmaya yöneltmektedir. Ancak elektrik üretimi için doğal alanlar tahrip edilmek zorunda kalınmakta; doğal yaşam, çevre ve insan sağlığı açısından riskler ortaya çıkmaktadır.

Yoğun kimyasal kullanımı

Tarımda, endüstride ve diğer alanlarda yoğun olarak kullanılan kimyasal maddeler, hava, su ve toprak kirliliğine neden olmaktadır.

Fosil yakıtların yoğun kullanımı

Kömür ve petrolün endüstri, ısınma ve ulaşımda kullanımı neticesinde karbon salınımı her geçen gün artarak küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olmaktadır. Küresel ısınmanın sonuçları son yıllarda çeşitli şekillerde görülmeye başlamıştır.